Doshanız düşman değil, müttefiktir!

 

Doshalar doğuştan gelir ve hayatınız boyunca değişmez.

 

Doshalar zaman zaman en güçsüz yanımız hatta bazen pek de iyi olmayan kaderimiz gibi anlaşılır. Vata dosha olduğum için kabızım, Pitta dosha olduğum için sivilcelerim var, Kapha dosha olduğun için kiloluyum.

 

 

Halbuki doshalar sizin karakteriniz değildir. Atalarınızdan size aktarılan yeteneklerdir.

 

Ya kendinizi çaresiz hissetmenize neden olan şey aslında sizin en büyük gücünüzse? Doshalar doğal olarak size bahşedilen becerilerdir.

 

Dosha'larına tutunup kimliklerini sadece negatif taraflarına odaklanarak şekillendiren insanlar genelde olumsuzluklara bakar ve süper güçlerini görmezler. Tek boyutlu bir varoluş biçimine hapsolurlar. Bir çeşit kabullenilmiş çaresizlik kafesine kendilerini sıkıştırırlar.

 

Halbuki doshalar tamamen sizin ve hayatınızın bu döneminde neye ihtiyaç duyduğunuzu anlamakla ilgilidir. Sizi zihinsel veya fiziksel olarak zorlayan şeyler aslında, benliğinizin size durmanızı hatırlattığı anlardır. Hala size durmanızı hatırlatabilen bir sistemin varlığından daha değerli bir şey olabilir mi?

 

Kendinizi zihnen bunalmış, dağınık, elleri ayakları soğumuş mu hissediyorsanız, daha topraklanmış hissetmek için hayatınızda daha fazla sıcaklığa, ılık yağlı masajlara ve sakinliğe ihtiyacınız var demektir.

 

Mideniz ara ara yanmaya başlamış, kendinizi ufak şeylere dahi bir anda sinirlenip, parlarken buluyorsanız, gözlerinizde kızarma ve yanma hissi varsa, biraz soğumanın ve doğada zaman geçirmenin zamanı gelmiştir. Ekrandan uzaklaşın, acı ve baharatlı yiyeceklerden kaçının.

 

Sabahları yataktan kalkamıyor, şişkinlik hissediyor, canınız dışarı bile çıkmak istemiyorsa, hemen hareket etmeye başlayın ve metabolizmayı hızlandırmaya odaklanın. Sıcak bir zencefil çayı iyi bir başlangıç olacaktır.

 

 

İhtiyaçlarınızı daha çok dinlediğiniz bir versiyonunuzu bulmanın en iyi yolu, doshanızla barışmaktır. Unutmayın, doshanız düşman değil, müttefiktir!